Sağlıksız yaşam ve sorumluluklar bir ömür bizimle. Peki sırtımıza binen yüklerin ağırlığını paylaşabileceğimiz birisi var mı? Anlaşılan bu sorunun cevabı 100 kişiden 80’i için ‘hayır’ çünkü bel ve omur ağrıları artık daha sık görülüyor. Bunların yüzde 15’inin ise tedavi gerektiren şiddette bir bel fıtığından kaynaklandığını belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, toplumumuzda omurga sağlığını riske atan 7 yanlışı anlattı.
1- Bel çekme ve sert masaj fıtığı iyileştirir: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar “Kontrolsüz yapılan sert masajlar, bilinçsiz yapılan manuel terapiler ve bel çekme (traksiyon) işlemleri belde ve omurgada çok ciddi zararlara yol açabilir. Bu tür uygulamalar sinir hasarına veya fıtığın daha da kötüleşmesine neden olarak dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir” dedi.
2- Bel fıtığı sadece aşırı ağır kaldırmakla olur: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Yanlış teknikle ağır kaldırmak, omurgaya fazla yük bindirerek belin zorlanmasına ve disklerin kaymasına yol açabilir. Bunun dışında, kötü duruş alışkanlıkları, hareketsiz bir yaşam tarzı ve aşırı kilo da bel fıtığı riskini artıran başlıca etkenler arasındadır.
Özellikle ofis çalışanları, saatlerce aynı pozisyonda masa başında oturdukları için bel fıtığı açısından risk grubundadır. Hareketsizlik, omurgayı destekleyen kas gruplarının zayıflamasına neden olurken, fazla kilo da omurga üzerindeki baskıyı artırarak fıtık oluşumunu kolaylaştırır. Sağlıklı bir duruş ve düzenli egzersiz, bu riski azaltmada önemli rol oynar.
3- Bel fıtığı olan kişiler hareket etmemeli ve sert yatakta yatmalıdır: YANLIŞ!
DOĞRUSU:Bel fıtığı olan kişilerin uzun süre yatak istirahati yapmaları, bel kaslarının zayıflamasına neden olarak iyileşme sürecini zorlaştırabilir. Bu nedenle, hareketi tamamen kısıtlamak yerine kontrollü egzersizlerle kasları güçlendirmek daha faydalıdır.
Ayrıca yatak seçimi de bel sağlığı açısından büyük önem taşır. Aşırı sert yataklar, omurganın doğal eğriliğini bozarak ağrıyı artırabilir. Bunun yerine, vücudu destekleyen ve orta sertlikte olan yataklar, daha konforlu bir uyku sağlayarak iyileşme sürecine katkıda bulunabilir.
4- Bel fıtığı sadece ileri yaşlarda görülür: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığı, her yaş grubunda ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Gençlerde ise genellikle aşırı fiziksel yüklenme, uzun süre ekran karşısında yanlış duruş, hatalı tekniklerle yapılan yoğun fiziksel aktiviteler ve düşme ya da kazalar nedeniyle gelişebilir.
Bununla birlikte, çocukluk ve gençlik döneminde bel fıtığı tedavisinde daha agresif yöntemler nadiren tercih edilir. Bu yaş grubunda genellikle koruyucu önlemler, doğru duruş alışkanlıkları ve hafif egzersizlerle iyileşme süreci desteklenir.
5- Bel fıtığı olan herkes ameliyat olmalıdır: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Prof. Dr. Ziya Akar, bel fıtıklarının büyük bir kısmının ameliyatsız tedavi edilebildiğini belirterek “Fizik tedavi, egzersiz (bel ve karın kaslarını güçlendirici), ilaç tedavisi (ağrı kesici-ödem giderici, kas gevşetici) ve yaşam tarzı değişiklikleri ile birçok hasta iyileşebilir. Ameliyat sadece ağrı diğer tedavi yöntemleri ile yönetilemediğinde, ciddi nörolojik komplikasyonlar (idrar kaçırma, bacaklarda uyuşukluk veya güç kaybı) geliştiğinde önerilir” diyor.
6- Bel fıtığı tamamen iyileşmez, tekrarlar: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığı, doğru zamanda ve uygun yöntemlerle tedavi edildiğinde düzelebilen bir rahatsızlıktır. Ancak cerrahi müdahale sonrasında hastanın yaşam tarzı ve hareket alışkanlıklarına bağlı olarak, yaklaşık %5-6 oranında tekrar edebilir.
Tedavi sürecinde konservatif (ilaç ve fizik tedavi) ya da cerrahi yöntemlerden hangisi uygulanırsa uygulansın, egzersiz yapmak ve yaşam tarzında gerekli değişiklikleri hayata geçirmek, bel fıtığının tekrarlama riskini en aza indirerek sağlıklı bir omurga yapısına kavuşmayı mümkün kılar.
7- Bel fıtığı olan kişi spor yapamaz, sürekli korse takması gerekir: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığı tanısı konan ya da tedavi gören bireyler için sportif aktiviteler büyük önem taşır. Özellikle bel ve karın kaslarını güçlendiren egzersizler, hem iyileşme sürecini destekler hem de fıtığın tekrarlama riskini azaltır. Bu bağlamda yüzme ve ağırlık içermeyen pilates gibi aktiviteler, omurga sağlığını koruyarak yaşam kalitesini artırır.
Ancak, tedavi sonrası ani bel hareketleri gerektiren sporlar (tenis, kayak, boks gibi) ve aşırı zorlayıcı egzersizler (ağırlık çalışmaları) bir süreliğine ertelenmelidir. Doğru spor seçimi ve kontrollü egzersizler ile bel sağlığını korumak mümkündür.
Bel Fıtığı Cerrahisindeki Yenilikçi Adımlar
Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, cerrahi yöntemin hastanın durumuna, fıtığın yerine ve sinirler üzerindeki baskıya göre değiştiğini belirterek, günümüzde en sık uygulanan cerrahi yöntemleri şöyle açıklıyor: “En sık kullanılan yöntem; mikrocerrahidir. Küçük bir kesiden mikrocerrahi aletler ve ameliyat mikroskobu kullanılarak fıtıklaşan disk materyali temizlenir. Dokulara minimal zarar verildiği için iyileşme süresi kısadır. ‘Endoskopik diskektomi’ denilen, daha küçük kesilerle endoskop kullanılarak yapılan yöntemde de hastalar hızlı iyileşir ve az ağrı hissedeler. Ancak bu yöntem her fıtık için uygun değildir. Laminektomi yönteminde ise; fıtığa ulaşabilmek için omurganın arka bölgesinde bulunan kemik yapı çıkarılır veya kemikte pencere açılarak cerrahi uygulanır. Girişimsel uygulamalarda ise; amaç sinir üzerine bası yapan diskin küçültülmesidir. Ancak bu yöntem küçük ve kabartı şeklindeki fıtıklar için uygundur. Hangi tedavi yönteminin uygun olduğuna Nöroşirürji Uzmanı hastanın MRI ve klinik bulgularına göre karar verir. Minimal invaziv yöntemler daha hızlı iyileşme sağlamalarına rağmen bazen daha büyük cerrahi uygulamalar gerekebilir.”