Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınıyla ilgili TBMM tarafından kurulan Kartalkaya Kayak Merkezi Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında dün toplandı.
Bilirkişi heyetinde İTÜ Bilirkişi Heyeti Koordinatörü Dr. Hikmet İskender Prof. Dr. Alper İlki, Prof. Dr. Erdem İmrak, Doç. Dr. Derya Kocabaş, Prof. Dr. Nuri Serteser, Prof. Dr. Servet Timur, Prof. Dr. Levent Trabzon bulundu.
Prof. Dr. Servet İbrahim Timur, komisyonda bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda yer alan bilgileri paylaştı.Komisyonda sunum yapan Prof. Dr. Servet İbrahim Timur, yangının saat 03.17’de otelin restoran bölümünde bulunan ızgara cihazında başladığını söyledi. Yangının 8 dakika içerisinde kontrol edilemez bir noktaya geldiğini belirten Timur, “Artık burada yangını bireysel olarak söndüremezsiniz, teknik donanım gerekir. 8 dakika var, o 8 dakika boyunca kimse de fark etmiyor bunu zaten. 5’inci kattan 6’ya geçişi 6 dakika sürerken 6’dan 7’ye geçmesi yaklaşık 1,5 dakika sürüyor” diye ifade etti.
“Yangın tüplerinin yerini bile hatırlamıyorlar”
Yangının başlangıcından sonra 8 dakika içerisinde kontrol edilemez hale geldiğini anlatan Timur, yangının dördüncü katta, saat 03.30’da şiddetli yanmaya başladığını anlattı. Timur, otelde çalışanların eğitiminin olup olmadığına ilişkin olarak, “Personelin hiçbir eğitimi yoktu. Net görüşümüz. Yangının başladığı yerde yangın tüpü var. Hiç yangın tüpü almayı deneyen yok. Yerlerini bile hatırlamıyorlar. Eğitim bile almamışlar” diye söyledi.
“İtfaiye geç gitti” yönündeki haberler kesinlikle gerçeği yansıtmıyor
Timur, “Maalesef dünyada 7’nci büyük otel yangınını yaşadık. Trajedimiz büyük, 78 can kaybımız var. Yangın aslında çok basit bir şey ama işin kimyası ve termodinamiği biraz farklı. Bize verilen görev tanımı belli ve görev tanımına mümkün olduğu kadar uyduk. İtfaiye maalesef mesafe olarak uzak bir yerde, basında, ‘İtfaiye geç gitti’ haberleri kesinlikle doğru değil. Kaç kilometre mesafede olduğunu net görüyorsunuz, gidebildikleri kadar hızlı gidiyorlar. Maalesef can kayıplarımızın büyük olmasının nedeni, otelin bir yüzünde yangının çok daha fazla olmasıdır. Otelin diğer yüzü nispeten daha az yanmış ve itfaiyenin kurtarabildiği kişiler de ön yüzde bulunan veya bu kısma gelenlerden oluşuyor. Yangının başladığı yer restoran alanı. Tartışmalara son verme açısından ifade ediyorum, net olarak bütün zamanlar saniyesi saniyesine doğrulanmıştır, test edilmiştir, tartışmaya açık değildir” ifadelerini yer verdi.
Yangın alarm paneli kasıtlı olarak ortadan kaldırılmış
Otelde yangın uyarı sistemi olup olmadığı sorulan Timur, “Bizden önce giden kriminal yangın alarmı paneli (fire track) gördüğünü, tamamen yandığını söylüyor. Biz gittiğimizde gerçekten burada bir gariplik var, duvardan dökülmüş, biz göremedik. Teknik olarak faal durumda mıydı bilmiyoruz ama çalışmadığını biliyoruz. Paneli yok etmişler, yani yanmış olsaydı biz kalıntısını bulurduk. Yerinden sökülüp alınmış” diye ifadede bulundu.
Merdivenler, kaçış için uygun değil
Doç. Dr. Nuri Serteser ise otelde bulunan kaçış yollarının hem mesafe hem de yangından korunma anlamında istenilen düzeyde olmadığını söyleyerek, “Merdivenlerin kapılarının hepsinin ahşap olduğunu, yangın sonrasında da kapıların tamamen ya da kısmen yandığını gördük. Merdivenler gerçek kaçış merdiveni özelliğini sağlamıyor. Yanıcı maddelerin çokluğu nedeniyle ortaya yayılan gazlar ve duman, insanların görünürlüğünü kaybetmesine neden olmuştur” ifadelerine yer verdi.
Güvenlik açısından herhangi bir denetim uygulanmamış
Bilirkişi heyetinden Prof. Dr. Ramazan Çağlayan ise, 2007’den sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oteli 15 defaya yakın turistik açıdan bazı şikâyetler üzerine denetlediğini, ayrıca üç yıldızlı, Beş yıldızlı belge talebi üzerine denetleme yapıldığını belirterek, güvenlik açısından herhangi bir denetim gerçekleştirilmediğini tespit ettiklerini söyledi.
