
Türkiye’nin en önemli kültürel ve doğal miras alanlarından biri olan Latmos Dağları, yeni bir madencilik projesiyle bir kez daha tehdit altında. Kale Grubu’nun kırma-eleme tesisi için aldığı çevresel onay, bölgenin korunması gerektiğine inanan çevrelerce tepkiyle karşılandı.
Bakanlıktan “ÇED Gerekli Değil” Kararı
Muğla Milas’a bağlı Kayabükü Köyü yakınlarında, Kale Grubu’na ait Kale Maden’in taş ocağına ek olarak kurulmak istenen kırma-eleme tesisi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdi. Tesisin, yılda yaklaşık 395 bin ton üretim kapasitesiyle 3,84 hektarlık bir alanda faaliyet göstereceği bildirildi.
Latmos’un Adı Dosyada Geçmiyor
Projenin tanıtım dosyasında, faaliyet alanı Latmos sınırları içinde olmasına rağmen, bölgenin tarihi ve arkeolojik önemiyle ilgili herhangi bir bilgiye yer verilmedi. Oysa bu bölge, Neolitik dönemden kalma kaya resimleriyle Anadolu’nun en önemli tarih öncesi alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Şirket tarafından hazırlatılan özel raporda, faaliyetlerin çevredeki zeytinliklere olumsuz bir etkisi olmayacağı ileri sürüldü. Ancak daha önce Danıştay, yine aynı bölgede planlanan başka bir kapasite artışını, zeytinlikler ve doğal yaşam üzerindeki etkileri nedeniyle iptal etmişti.

Kültürel ve Doğal Miras Risk Altında
Antik adı Latmos olan Beşparmak Dağları; Hititler döneminden Hristiyanlık dönemine, mitolojik anlatılardan manastır yaşamına kadar birçok kültürel katmana ev sahipliği yapıyor. 7-8 bin yıl öncesine tarihlenen 170’ten fazla kaya resmi, bu alanın dünya çapında korunması gereken bir miras olduğunu ortaya koyuyor. Buna rağmen bölge hâlâ milli park ya da jeopark statüsüne kavuşmuş değil. Bölge halkı ve uzmanlar, Latmos’un ekoturizm ve kültür turizmi açısından değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak son yıllarda sayısı artan taş ocakları ve madencilik projeleri, bu potansiyelin hayata geçirilmesinin önünde en büyük engel olarak görülüyor.