Lise öğrencisi Asya Ocak, meme kanserini erken teşhis edebilecek ve hastaların daha az radyasyona maruz kalmasını sağlayacak bir yazılım tasarladı. ‘ULT-AI’ isimli yapay zekâyla çalışan yazılım, tümörlerin tespitini yüzde 98 oranında doğru şekilde belirliyor.
Projesi TÜBİTAK’ta İkinci Oldu
İzmir’deki Özel Çakabey Okulları 11’inci sınıf öğrencisi Asya Ocak, meme kanserinin tespitinde radyasyon yaymayan ultrason cihazlarının kullanılmasını sağlayacak bir yazılım geliştirdi. Bu yazılımı geliştirirken onkoloji ve radyoloji branşlarından 15 farklı doktorla çalışan ve 5 binden fazla ultrasonografik görüntüden yararlanan Ocak, geçtiğimiz yıl TÜBİTAK araştırma projeleri yarışmasında ikinci oldu. Aynı zamanda dünya çapında gelecek vaat eden gençleri destekleyen Schmidt Futures ve Rhodes Vakfı’nın ‘100 Rise Global’ listesine de girdi. Ocak, projesini şöyle anlattı: “Meme kanseri her 8 kadından 1’i için risk oluşturmakla birlikte en çok vaka sayısına sahip türlerden biri. Bu yüzden meme kanserine yoğunlaşıp daha çok insana ulaşmayı hedefledim. Bu süreçte 5 binden fazla ultrasonografik görüntüyü geliştirdiğim yapay zekâ modeline incelettim. Ayrıca Ege, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve İzmir Bakırçay Üniversitesi’ndeki akademisyenler ile onkoloji ve radyoloji branşlarından 15 uzman, yapay zekânın görüntü inceleme aşamalarında sürece dahil oldu. Ben de yapay zekâ modelimi eğitirken YouTube videolarından ve kitaplardan yararlandım.”
Geliştirdiği Yazılım Erken Teşhiste Büyük Avantaj Sağlıyor
Asya Ocak, “Yazılımımda kullandığım ‘açıklanabilir yapay zekâ’ modeli, ultrasonografi görüntüsü aldıktan sonra görüntüde tümör olup olmadığına bakıyor. Sonrasında model, tümörlü bölge analizi yapıyor. Tümörün yüksekliği, genişliği ve yapısı hakkındaki bilgileri çıkarıyor. En sonunda da tümörün iyi ya da kötü huylu olup olmadığını bildiriyor. Öte yandan ultrasonografik görüntülerde büyük bir tümörü tüm doktorlar görebilir ancak çok daha küçük boyutlu tümörlerin gözden kaçma ihtimali yüksek. Bu yüzden sistemim erken teşhis noktasında büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca bu yapay zekâ modeli ile yanlış teşhislerin de önüne geçmeyi hedefliyorum. Çünkü iyi huylu olduğu halde kötü huylu zannedilen tümörler nedeniyle birçok hasta tedavi sürecinde fazladan radyasyona maruz kalabiliyor. Şu an test sürecinde olan yazılımımı telefon, tablet ve bilgisayarlarda kolaylıkla herkes tarafından kullanılabilecek bir şekilde geliştirmeye devam ediyorum.” ifadeleriyle yazılımını anlattı.
Asya’nın Projesinin De Dahil Olduğu ‘100 RISE GLOBAL’ Listesi Nedir
Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt tarafından kurulan Schmidt Futures ile Oxford Üniversitesi bünyesindeki Rhodes Trust Vakfı tarafından desteklenen Rise Challenge, her sene dünya genelinde düzenleniyor. 15-17 yaş grubundan gençlerin yer aldığı programda, toplum sorunlarına duyarlı projelerle başvuru yapan ve gelecek vaat eden öğrenciler seçiliyor. Her yıl dünya çapında 100 öğrenci bu listeye dahil ediliyor.
Uzmanların Proje Hakkındaki Yorumları
Prof. Dr. Deniz Kılınç (İzmir Bakırçay Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi): Asya’nın yürüttüğü kapsamlı araştırmalar takdire şayan. Projede yüzde 98 doğruluk oranına ulaşılması, çalışmanın etkinliğini açıkça gösteriyor.
Dr. Michael Duncan Yoho (Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Proje Lideri): Çok az lisansüstü öğrenci, biliminsanı veya mühendis yalnızca altı ay içinde bu kadar ileri bir proje geliştirebilir.
Dr. Hale Melis Soylu (Özel Çakabey Okulları Proje Koordinatörü): Küresel sağlık hizmetlerinde devrim yaratma potansiyelini ortaya koyuyor. Bu yazılım özellikle dezavantajlı bölgelerde büyük bir fark yaratabilir.
Kaynak: HÜRRİYET